CUMHURİYET ÖZGÜRLÜK YOLUDUR

CUMHURİYET ÖZGÜRLÜK YOLUDUR

Cumhuriyet'in özellikle biz kadınlar da ki yeri gerçekten çok önemli. Cumhuriyetten önce kadına bu kadar sosyal hak ve özgürlük verilmemişti. Kadınlar baskıcı bir toplumda yetişmiş, bilgili olmaları ve öğrenim görmeleri engellenmişti. Aslında haklıydılar. Eğer bir toplumda kadın bilgili ve eğitimli olursa etrafına da öğretecek ve nesilden nesile aktarmasını sağlayacaktı. Bilgili bir toplumu kimse istemez. Kendi dediklerini yaptırma konusunda yetersiz kalacaklardı. Bu yüzdendir ki kadınların bilgili olmasına asla müsaade edilemezdi.

Ama Atatürk bunun böyle olmadığını, kadının önemli bir yere sahip olduğunu her zaman dile getirmişti. Cumhuriyet ile biz kadınların önünü açmış, her türlü hakka sahip olmamız gerektiğini savunmuştur.

Cumhuriyetten önce kadınlarımız adeta bir köle olarak hayatlarına devam etmekte ve bazı baskıcı kurallar çerçevesinde yaşamlarını idame ettirmekteydiler. Kadınlar hiçbir hakka sahip değillerdi. Fakat Kurtuluş Savaşı esnasında kadınlarımız da erkekler kadar mili mücadele konusunda yer etmiştir. Tarihimize baktığımızda birçok kadın kahramanımız olduğunu ve ne zor şartlar altında mili mücadeleye katıldığını görmekteyiz.

Özellikle Atatürk 21 Mart 1923'te Konya'da Kızılay'ın Kadın Kollarına hitabında;

“Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadınının fevkinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur. Erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun, hayat membalarını (kaynaklarını) kadınlarımız işletmiştir. Memleketin esbab-ı mevcudiyetini (varlığın nedenlerini) hazırlayan kadınlarımız olmuş ve kadınlarımız olmaktadır. Kimse inkâr edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin kabiliyet-i hayatiyesini (hayat yeteneğini) tutan hep kadınlarımızdır. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun, kereste getiren, mahsulatı (ürünleri) pazara götürerek paraya kalbeden (çeviren), aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber, sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusu ile, yağmur demeyip, sıcak-soğuk demeyip, cephenin mühimmatını (savaş gereçlerini) taşıyan hep onlar, hep o ulvi (yüce), o fedakâr, o ilâhi Anadolu kadınları olmuştur. Binaenaleyh hepimiz bu büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle ebediyen taziz ve takdis edelim.”

Biz kadınların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Bu yüzden Atatürk kadınlarımız bilgili olursa toplumunda bilgili ve güçlü olacağını öngörmüştür. Kadınlarımızın her alanda söz hakkı sahibi olması için birçok devrim yapılmıştır. Seçme-seçilme hakkı, Medeni Haklar, Eğitim, Kılık -Kıyafet ve daha birçok yenilik biz kadınlara sunulmuştur.

Cumhuriyet'in bize sunduğu imkanları tartışılmaz bir gerçek. Fakat şöyle bir baktığımda bu haklara sahip birçok kadın kendini unutmuş, elde ettiği konumun farkında olmadan yaşayıp gitmekte ve konumunun ne kadar önemli olduğunu idrak etmekte zorlanmakta. Sürekli olarak Cumhuriyet ışığında daha da ileri gitmemiz gerekirken, geçmiş ve Arap özentisi ile bu haklardan vazgeçmek isteyen, köle konumuna dönmeye hazır, kendinden emin olamayan, başkalarının isteklerini yerine getiren kadınlar maalesef gündeme gelmekte. Biz Türk kadınlarına Arap kültürünü önümüze koyup, Arap geleneklerini dayatmaktalar ve bizim kendi Türk benliğimizden uzaklaştırmaya çalışılmaktadırlar. Ve maalesef ki bazı cahil kesimlerde ki cahil diyorum ne kadar okumuş olsa da kafasının içi hala cahil kalıp gerçekleri göremeyen birçok kadın var. Sanki kendi kültürleri gibi yaşayıp, benliklerini unutup köle durumuna düşmeyi bir ayrıcalık gibi görmekteler. Ne kadar üzücü ki deve kuşu misali kuma gömdükleri başlarını kaldırıp Cumhuriyet'in kadınlara verdiği değerin farkına varsalar. Cumhuriyet ve Atatürk’ün bize bahşettiği hakları, özgürlükleri kendi kültürünü tanımak ve öğrenmek için çabalasalar, eminim ki daha güzel bir toplum olacağız.

Bizler Cumhuriyet Kadını olarak Atatürk'ün sunduğu imkanlar ışığında ne şartlar altında olursa olsun daima bilgili ve ileri doğru ilerleyeceğiz. Özgürlüklerimize ve haklarımıza her zaman sahip çıkan kadınlar, biz var olduğumuz sürece her zaman umut olacaktır.

"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın"