Kayıtlar

Eylül, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HAYVAN ÇİFTLİĞİ

Resim
George Orwell'in  Hayvan Çiftliği bir masal anlatımıyla yazılmış olsa da çiftlikte yaşayan bir grup hayvanın insanlara baş kaldırmasından söz edilmektedir. Anlatımı kolay ve aslında okurken çok da düşündürücü bir kitap. George Orwell'in  ikinci dünya savaşı'nın sonlarına doğru yazmış olduğu kitap aslında  Reel Sosyalizm'in  eleştirisidir. Yazar kitabın da  Stalin rejimine karşı bir taşlama olsa da, okurken aslında günümüze de uyarlanabilirliği dikkat çekici. Hayvanların çiftliği ele geçirmesi ile başlayan süreç daha sonra başa geçen liderin istekleri, diğer hayvanları etkileme sanatı ve istemediklerini anında karalama politikası ile diğer hayvanların sesini çıkartamamasını konu almaktadır. Kitaba başladığınızda okurken nasıl sonuna geldiğinize şaşırıp kalacağınızdan şüphem yok...

MEDENİYETLER ÇATIŞMASI

Resim
                                                Samuel Huntington’un 1996 yılında kaleme aldığı “Medeniyetler Çatışması” adlı kitabı dünyanın birçok yerinde büyük yankılar uyandırmıştır.   Huntington tezin de, Batı ve diğerleri arasındaki mücadeleden bahsetmektedir. Buna göre yazar gittikçe artan bir şekilde belli başlı yedi yada sekiz medeniyet arasında etkileşimle şekilleneceğin ve insanlar kimliklerini etnik ve dini terimlerle tamamladıkça, farklı din ve etnik yapılara mensup insanlarla kendileri arasında birbirlerine karşı bir 'biz ve onlar' ilişkisinin var olduğundan bahsetmiştir.  Huntington ; devletler, dünyadaki olayların en güçlü kaynağı olacak ve milletler arasında vuku bulacaktır.Batı ile Batılı olmayan milletler ve Batı dışı medeniyetlerin kendi aralarındaki etkileşim, uluslararası siyasetin merkezini oluşturacak. Kitap soğuk savaş yı...

DENİZE DÖK İÇİNİ..

Resim
                                            Kalbim acıyor... Şu an gözlerimden yaşlar akmak ister gibi. Yalnız hissediyorum kendimi nedenini bilmeden. Belki de biliyorum.İçim de yalnızım aslında. Birçok arkadaşım var, beni seven ailem, dostlarım ama yine de beni anlayamazlar, biliyorum. Kendi kabuğuma çekiliyorum. Ve huzur bulduğum, beni saatlerce bıkmadan usanmadan dinleyen deniz ile olan  sohbetime doğru koşarak gidiyorum. Yine ben geldim deyip en önden alıyorum yerimi. Rüzgar da katlıyor sohbetimize ve  sessizce eşlik ediyor. Deniz hissediyor duygularımı. Sadece onunla  paylaşıyorum, konuşuyorum ben olarak... Hayal kırıklıklarımı anlatıyorum, ne kadar çok üzüldüğümü,umutlarımı. Gözyaşlarım dökülmeye başlıyor denize aitmiş ,onunla buluşmak, dalgalarla coşmak ister gibi. Dilimden dökülüyor yaşadıklarım,üzüntülerim ve hayallerim. Sessizce bağırıyorum hayk...

ZAMAN

Resim
                                       Zamanı geri alabilir miyiz? Kaç kişi zamanı geri almayı istiyordur. İstediğimiz o muhteşem anlara dönmeyi. Genellikle de yapılan hatalar yada kaçan fırsatlar olarak  yürüyorlar bizimle. Geri gidebilsem diye söze  başlarken buluyoruz kendimizi. Derin bir ah çekilip yaşanmış,yaşanmamış ne varsa sorgulayıp, yüzümüze yayılan geçmişin hüznü hakim oluyor birden bire. Kimimiz gözlerimizden akan yaş ile, kimimiz ise sessizliğe gömülüp teselli bulmaya çalışılıyoruz. Hiç düşünmüyoruz,  geçmişteki  o hatalar ve kaçırmış olduğumuz fırsatlardır bizi biz yapan. Zamansız yaşandı  deniliyor. Aslında her şey zamanında yaşandı, fark edilmiyor. Tam da olması gerektiği gibi oldu ve biz o anki doğrularımızla, duygularımızla yaşadık ve verdik o kararları.Yine de geçmişe takılıp kalıyoruz, geçen zamanın farkına varmadan. Zamanı geri...

TIPKI HAYAT GİBİ

Resim
Bazen yalnız yürüyüşe çıkıyorum. Bir yere oturup, bir de kahve söylüyorum ve  sadece izliyorum. Yoldan geçen insanları, birbirlerinin sohbetine eşlik edenleri , gülüp kahvesini yudumlayanları, sadece bakışıp mutlu olanları. Sonra düşünüyorum herkesin hayallerini, umutlarını, korkularını,sevinçlerini ve gözyaşlarını.... Kim bilir kaç kez aşık oldular,kaç kez ayrılık yaşayıp yatağa düştüler,gerçekten kahkaha attılar mı yoksa sadece güler gibi mi yaptılar. Ne kadar çok üzüldüler yada ne kadar çok mutlu oldular.Kim bilir ne acılara göğüs gerdiler,kendi içinde yaşayıp söyleyemediler belkide.. Kiminin yüzündeki çizgiler dikkatimi çekiyor.Yılların birikimleri ve yaşanmışlıkları. Belki pişman, belki yine olsa yine yaparım edasıyla konuşuyorlar. Her çizginin anlamı farklı, mutluluk ve üzüntüler saklı ama en görünür yerde.. Zamanı geri alamamanın izleri o çizgiler. Daha da dikkatli bakarsan neler anlatacaklar neler. Sessizce konuşuyorlar belki birileri dinler diye. Dinlememeye o kadar ...

FARKINDA OLMAK...

Hayat Farkın da olduğunda başlar.... Eminim ki herkes bu sözü defalarca okumuştur.Her okuduğunuz da kesinlikle öyle deyip, bir dakika düşünüp sonra tekrar kaldığımız yerden devam etmişizdir. Şöyle dediğinizi duyar gibiyim: kesinlikle farkındayım ama yapabileceğim bir şey  yok,hayat şartları ,koşuşturma ve tekrar rutin bir şekilde kaldığı yerden devam eder. Hiç bir çaba sarf etmeden . Ama bana göre farkındalık okumakla, kendimizi keşifle ve sevgiyle başlar. Okuduğumuz bir kitap bakış açımızı değiştirir, hayatı sorgulamamızı,neler yapabileceğimiz konusunda düşünmemizi sağlar. Ben kimim,neleri yapmayı severim dediğimizde başlar. Hayatı sevmekle başlar. Birazcık içimizdeki gayret ile bunu daha kolay başarabiliriz. Hepimiz bir koşuşturma içindeyiz ve zamanın nasıl hızlı geçtiğini unutuyoruz..Sonra bir bakmışız geçen yıllar ve keşke şunu da yapsaydım diye söylenirken buluruz kendimizi.Ama giden zamanın telafisi malesef yok.  İşte tam bu noktada gözlerimizi kapatıp, derin b...

KÖRLÜK

Resim
Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Ancak karanlıklara değil,bembeyaz bir boşluğa gömülür. Arkasından,körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılır.Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler karantinaya alınır.Sadece bir kişi kör değildir karantinaya alınanlar arasında. Oda ne zaman kör olacağı endişesiyle beklemekte ama hem kocasına hem de diğer körlere yardım edebilme umuduyla sessiz bir şekilde olanları izlemektedir. Hayal bile edilemeyecek bir kaos,pislik,açlık ve zorbalık hüküm sürmektedir.Yaşam durmuştur. Yazar Jose Saramago  Körlük kitabın da  liberal demokrasiye olan eleştirisiyle farklı bir bakış açısı yaratmış ve bizi biraz da düşünmeye teşvik etmiştir. Kitap ilk sayfası; "Bakabiliyorsan Gör. Görebiliyorsan Fark et " ile başlar. Bakmak ile Görmek arasında ki çizgiyi derin bir ifade ile bize aktarmıştır. Kitabın ilerleyen sayfalarında kimi körlerin eli...

Yenilik ve değişim

Bunu çözene kadar baya bir zaman geçecek.. Kendimden utandım şuan.... Herkes nasıl öğrendiyse bende öğreneceğim.Yeniliklere açık olmalıyız dimi ama . Aslında keyifte almaya başladım. Tabi şimdi yeni olduğu için biraz saçmalıyorum galiba :)) Çok iyi bir okur olduğum doğru ama  iş yazmaya gelince kendimde o cesareti bulamıyordum.  Ta ki bugüne kadar... Nelerden bahsedilir, neler yapılır,yazılır vs. bilemiyorum ama size bol bol okuduğum kitaplardan bahsetmek isterim. Belki dikkatiniz çeker ve okuma fırsatı bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Güncel konulardan da bahsederek ve  biraz espiri katarak eğlenmeye zaman bulabiliriz . Kim bilir kendimizi yeniden keşfedip, farklı yönleri ortaya çıkarabiliriz. Herkesin için de keşfedilmeyi bekleyen bir yanı var, belki beraber bunları çıkarabiliriz. Değişimler ve keşifler hep zor olmuştur. Kendimden biliyorum :) ama başlayana kadar. Sonra bir bakmışız korktuğumuz yada kabullenmediğimiz ne varsa bizim parçamız olmuş ve bizimle berabe...